Topkapı Sarayı’nın Harem bölümünde, Osmanlı döneminde saray kedilerinin geçişi için yapılan ve “kedi kapısı” olarak bilinen geçidin restorasyonu tamamlandı. Karaağalar Koğuşu’nda yer alan bu küçük kapı, yüzyıllar boyunca saray yaşamının..
Topkapı Sarayı’nın Harem bölümünde, Osmanlı döneminde saray kedilerinin geçişi için yapılan ve “kedi kapısı” olarak bilinen geçidin restorasyonu tamamlandı.
Karaağalar Koğuşu’nda yer alan bu küçük kapı, yüzyıllar boyunca saray yaşamının bir parçası olmuş ve Osmanlı’nın evcil hayvanlara duyduğu şefkatin sembolü olarak günümüze ulaşmıştı.
KARAAĞALAR KOĞUŞU’NUN TARİHİ ÖNEMİ
Harem’in güvenliğinden sorumlu “karaağalar”ın yaşadığı Karaağalar Koğuşu, Topkapı Sarayı’nın gizli kalmış bölümlerinden biri olarak biliniyor.
Yaklaşık 10 yıl süren restorasyonun ardından yapının konservasyon ve tefriş çalışmaları tamamlanarak ziyarete açıldı.
Topkapı Sarayı Daire Başkanı İlhan Kocaman, koğuşun saray hayatındaki önemine değinerek şu bilgileri paylaştı:
Kadın hizmetliler cariye, erkek hizmetliler ise Karaağalar veya Zülüflü Baltacılar olarak anılıyordu. Harem’deki Karaağalar Koğuşu da bu hizmet birimlerinin yaşadığı alanlardan biridir.
“KEDİLER SARAYIN SESİZ TANIKLARI”
Kocaman, Osmanlı döneminde evcil hayvanların saray yaşamının doğal bir parçası olduğunu belirterek, “Şefkatin ve merhametin göstergesi olarak kediler saray içine alınmış, insanlarla birlikte yaşamışlardır.” dedi.
Kedilerin rahatça dolaşabilmesi için kapının altına özel bir geçit yapıldığını söyleyen Kocaman, bu uygulamanın Osmanlı’nın hayvan sevgisini mimariye de yansıttığını ifade etti.

MÜLAYİM’İN TORUNU ŞERBET, DEDESİNİN İZİNDE
Restorasyonun ardından, yıllarca sarayda yaşayan ancak üç yıl önce kaybolan kedi Mülayim’in torunu Şerbet ve diğer saray kedileri “kedi kapısı”nı yeniden kullanmaya başladı.
Kocaman, “Evcil hayvanlar zamanla yer değiştiriyor ama onların yerini mutlaka bir diğeri alıyor. Personelimiz, saray kedilerinin ihtiyaçlarını düzenli olarak karşılıyor.” dedi.

ZİYARET SINIRLI, İLGİ BÜYÜK
Koğuşun giriş katı ziyarete açılırken, dar merdiven yapısı nedeniyle üst katlara sınırlı sayıda ziyaretçi alınması planlanıyor.
İlhan Kocaman, “Tarihi yapının hassasiyetine uygun hareket ediyoruz. Üst katlar da uygun koşullar sağlandığında ziyaretçilere açılacak.” ifadelerini kullandı.
Topkapı Sarayı’nın kedi kapısı, yalnızca mimari bir detay değil, aynı zamanda Osmanlı’nın doğaya ve canlılara gösterdiği duyarlılığın yaşayan bir simgesi olarak yeniden ziyaretçilerini bekliyor.





